Hazırlayan: Doç.Dr. Yağmur SAY Hiçbir ulusun veya halkın inancını belirlemede veya gerekli görülen inanç sistemini değiştirmede tek bir etken (ulusların veya halkların gösterdikleri kültürel değişkenlik-giriftlik ve çok renklilik platformunda) rol oynamamıştır. Bu belirlemede karmaşık gibi duran inanç sistemlerinin belirlenmesi, ortak kabule dayalı birçok etkileşimin (hatta zorlayıcıların) bileşimiyle (toplumların düşünsel ve işlevsel inanç motifleri) mümkün olabilmiştir. […]
Devam oku...Hangi „hal“da olursa olsun hiçbir nesne yoktur ki mekanı olmasın. Mekan içerisinde olmayan varlık değildir. Bütün varlık aleminde var olan ve bütün varlık aleminin var olduğu mekanı da kendinde barındıran fakat kendisi lâmekan olan „Bir“ vardır. o da O’dur, Hakk’tır. Her nesnenin kendine özgü varlığını sürdürebileceği mekanlar küçükten büyüğe (ya da tersi) doğru birbiri içindedir. […]
Devam oku...Hazırlayan: DR. iSMAİL KAYGUSUZ “Bayezid Bistami’den Yunus ve Kaygusuz Abdal’a, Azmi’ye ve Harabi’ye ulaşan makam-ı naz’da Tanrıyı sorgulama ve şeriat dogmalarına kafatutma, Alevi-Bektaşi inanç ve düşüncesinin simgesel temsilcisi Baba Erenler, Bektaşi Babası, Bektaşi vb. halktan tiplemelere kadar inip fıkralarda-nüktelerde ortaya çıkmıştır. Mutasavvıfların, özellikle batıni mutasavvıf ozanların Tanrıyla hesaplaşması, sorgulayıp eleştirmesi onu kendi maddesel özünde yokettiğinden […]
Devam oku...Hazırlayan: Dr. İsmail Kaygusuz “Kişi insanlar arasında aklıyla yaşar, bilim ve tecrübeleri aklıyla edindiği gibi.” “Bilim elde etmek için istekli ve araştırıcı ol.” “Ben devranın bilginiyim, öyleki (onun) anası-babası gibiyim.” Bu sözleri İmam Ali’ye ait olduğu bilinen Ali Divanı’dan (Hazreti Emir Ali İbn-i Ubu Talib, Hazreti Ali Divanı, Arapça Çeviri:Vedat Atila, İstanbul-1990, nos. 164,1390,1405) derledik. […]
Devam oku...Hazırlayan: Doç.Dr. Yağmur SAY Başlarken İnanç sorunlarına, inanç sisteminin içinden bakarak, yani onun bütün kriterlerini, kendi söylemini, olduğu gibi kabul ederek, bir açıklama getirilemeyeceği[1] gibi, o inancın sadık bir inananı olarak da sağlıklı açılımlar yapılamayacağı açıktır. Bunun yanında söz konusu inanç ve yaşam biçimleri o dönemdeki diğer inanç ve yaşam biçimleri ile de karşılaştırılmalıdır. Bu […]
Devam oku...Hazırlayan: Doç.Dr. Yağmur Say 10-11 Haziran 2006’da Bremen’de gerçekleştirilen Alevi Akademisi Bilim Kurulu Sempozyumu’nda Bilim Kurulu üyesi Doç.Dr. Yağmur Say’ın özetini sunduğu „Aleviliğin Osmanlı Dönemi Yazılı Kaynakları“ başlıklı bildirgesi şöyledir: Aleviliğin tarihi, Dünya tarihindeki benzeri birçok olgu ve teolojiler gibi, kökü uzun yüzyıllara hatta bin yıllara dayanan bir süreci ifade eder. Bu süreç, bir yaşamsal diyalektik […]
Devam oku...Hazırlayan: Mustafa Düzgün Yol ve erkân kavramları Alevilik’te sık sık kullanılır. Burada yol, Arapça’dan gelen tarik ve tarikat’la eşanlamlı değil. Bu anlamda Alevilik ne bir tarikat ne de herhangi bir mezhep anlamına gelir. Yedi Ulu’dan biri olan Nesimi, inancını tanımlarken şöyle söyler: Sorma behey softa mezhebimizi Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır Çağırma meclis-i riyaya bizi […]
Devam oku...Prof. Dr. CENGİZ GÜLEÇ Alevilik, ansiklopedik anlamıyla, “İslam’da en belirgin özelliği Hz. Muhammed’in Ehl’i Beyt’i ve soyuna, yani Hz. Ali ve soyuna gösterilen sevgi ve yandaşlık olan siyasal ve itikadi grupların genel adıdır. Aynı şekilde Alevi sözcüğü “Ehl-i Beyt yandaşlığı” anlamında kullanıldığı gibi, Hz. Muhammed’in soyundan gelenler için de kullanılmıştır. Hz. Ali ve Hz. […]
Devam oku...10-11 Haziran 2006’da Bremen’de gerçekleştirilen Alevi Akademisi Bilim Kurulu Sempozyumu’nda Bilim Kurulu üyesi Dr. Krisztina Kehl-Bodrogi’nin sunduğu „Alevilerin Almanya’daki Tanınma Politikası ve Din Dersi Konusu“ başlıklı bildirgesi şöyledir: Dr. Krisztina Kehl-Bodrogi ALEVİLERİN ALMANYA’DAKİ TANINMA POLİTİKASI VE DİN DERSİ KONUSU Almanya’da Aleviler kolektif olarak, ilk defa 1989’da Hamburg’da düzenlenen “Alevi Kültür Haftası” ile kendilerini gösterdiler. […]
Devam oku...10-11 Haziran 2006’da Bremen’de gerçekleştirilen Alevi Akademisi Bilim Kurulu Sempozyumu’nda Bilim Kurulu üyesi Enis Emir‚in sunduğu bildirge şöyledir; Hz. Muhammed’in döneminden Oniki Ehl-i Beyt İmamı’nın son dönemine kadar, Alevilerin inancını ebedileştiren en önemli kitapların bazılarını tanıtmak istiyorum. Hz. Muhammed’in döneminden kalma en önemli iki kaynak, Kuran-ı Kerim ve Hadis-i Şerif’lerdir. Hz. Muhammed’in hayatında Hz. […]
Devam oku...