Hazırlayan: Kazım Balaban Bismillahirrahmanirrahim. 1. Bu deklârasyon, Allah’ın Rasulü Muhammed tarafından Kureyş, Yesrib mü’minleri ve müslümanları ve bunlara tâbi olanlarla, onlara sonradan katılanlar ve onlarla birlikte savaş ve savunmayı teahhüt edenler arasında düzenlenmiş bir kitap / vesikadır. 2. Bu vesikayı deklâre edenler, diğer insanlardan ayrı bir Ümmet (topluluk) teşkil ederler. 3. Kureyşli Muhacirler, kendi aralarında […]
Devam oku...Hazırlayan: Dr. İsmail Kaygusuz Wlademir İvanow’un 1932’de yazdığı, “ Notes sur l’Ummu’l –Kitab des Ismaeliens de l’Asie Centrale(Orta Asya İsmaililerinin Ummu’l Kitabı Üzerinde Notlar)” (REI-Revue des Etudes Islamiques 6, 1932, s.419-481) makalesinde, baştan 15-16 sayfa içinde kitabı çeşitli yönlerden tanıttıktan sonra 41 sayfalık(s.437-478) bir özet sunmaktadır. Ancak İvanow’un kitap hakkındaki tanıtıcı değerlendirmelerinin bir çoğu bugün […]
Devam oku...Hazırlayan: Mustafa Düzgün Kişiler gibi halklar da yarınından kuşkulu, karamsarlık ve çaresizlik içinde yaşamak istemez, yaşayamazlar. Halkların bunca kahramanı, olağanüstü güç ve yetilere sahip insanları yetiştirip yaşatmaları boşuna değil. Yüce ermişler, „yerin yedi kat altını ve yedi kat üstünü“ bilecek güçte bilgeler, ölümsüz şair ve edipler, kısacası olağanüstülüklerle dolu efsanevi kültür dünyasının kahramanları, halkların geleceğe […]
Devam oku...Hazırlayan: Kazım Balaban Değerli Muhabbet Ehline ..! Alevilerin inandığı tarih kaynaklarına göre Hz. Muhammed, 20 Nisan 571 tarihinde dünyaya gelmiştir. Başka bir deyimle Alevilerin büyük çoğunluğu Hz. Muhammed’in doğum günü olarak bu tarihi esas alır. Hicri tarih sonradan oluştuğu için Aleviler Hz. Muhammed’in doğumunu Hicri tarihe uyarlama ihtiyacı duymamışlardır. Hz. Muhammed’in doğum tarihinin bugün olarak […]
Devam oku...Özgür KARAKAYA/Bursa Korku içinde yaşayan asla hür değildir HORATİUS . Korku kültürü bir dünya görüşü, yaşama bakış tarzı ve bir algılama zemini oluşturmaktadır. Korku güçlünün güçsüzü sindirerek ezdiği bir yaşam biçimi ortaya koyup güvensizliği beraberinde getirir… Kimi insanlar karanlıktan, ölümden, gelecekten, bazıları bencillikten, faşizmden, tecavüzden, şiddetten, işkenceden, kimileri yükseklikten, işsiz kalmaktan, kimisi karanlıktan, kimiyse cinsel […]
Devam oku...Prof. Dr. İbrahim Ortaş, Çukurova Üniversitesi Kitap okuyan toplumlar ile toplumların gelişmişliği arasında doğrudan bir ilişkinin olduğu artık herkes tarafından kabul gören bir gerçektir. Kitap okuyan toplumların dünyayı daha iyi algıladıkları ve çağdaş yaşam değerlerini daha erken benimsedikleri için kent kültürü ve çağdaş toplum olma yolunda daha rahat ilerlemektedirler. Ülkemizin kişi başına kitap okuma düzeyi […]
Devam oku...Arif Bilgin – 01.01.2008 30 Aralık’ta Köln’deydik. Alman devlete ait ARD televizyonuna bağlı NDR kanalının yediği naneyi protesto ediyoruz. Bulunduğum kentin, şimdi artık tamamen sosyalist gençlerin kültür-sanat çalışmaları yaptığı otuz küsür yıllık „namuslu“ bir işçi derneğinin kiraladığı otobüsle gidiyoruz. „Namuslu“ dedim çünkü gençler otobüste niye bu mitinge katıldıklarına dair konuşurken doğrusu güzel bir „namus“ tarifi de […]
Devam oku...ÖZKAN ŞAHİN / 2005 Türkiye ideolojik karakterini belirlediği ve bu ideolojik karakter ile siyasal ve toplumsal yapılanmayı şekillendirmeye giriştiği ilk yıllardan beri sınırları içerisinde büyük siyasal ve toplumsal sorunlar yaşadı. Bu siyasal ve toplumsal sorunların çoğu (özellikle de büyük olanları) hala çözülememiş olmakla birlikte, çözülmüş gibi görünenleri de ileride bir gün açığa çıkmak üzere bir […]
Devam oku...ÖZKAN ŞAHİN Sokak Filozofu İslam, ister geçmişten günümüze ulaşmış bir gelenekler bütünü, isterse yaşanmazsa olmaz bir hayat tarzı olarak kabul edilsin, dünya üzerinde geniş bir taraftar kitlesi ile varlığını sürdürmektedir. Lakin sürdürülen bu varlık, yaklaşık üç asırdan beri sınırları, şekli, yapısı, niteliği ve hatta adı bile belli olmayan bir değişim (inkılap ya da irtica) hareketinin […]
Devam oku...11.yüzylın ortalarında başlayan “Babailer isyanı” ile Heteredoks Türkmen zümrelerin, Sünni merkeze karşı takınacakları tavır yavaş yavaş belirginleşmeye başladı . Moğol tahakkümünün ardından tabela devlet haline gelen Anadolu Selçuklu Devleti’nin otoritesini tamamiyle kaybetmesi üzerine bu Heteredoks Türkmen zümreler yeni süreçte oluşmaya başlayan “Beylikler” içerisinde aktif veya pasif rol oynayarak varlıklarını sürdürdüler.
Devam oku...