• Böblingen ABKM’de Muharrem Matemi’nde tutulan oruçlar toplu olarak açıldı

    Böblingen Alevi Bektaşi Kültür Merkezi(BABKM)’nde Ağız Mühürü’nün toplu olarak açıldığı Muharrem muhabbetine davetli olarak katılan Alevi Akademisi Başkanı Mustafa Düzgün yaptığı konuşmada,“Kerbela olayı bizim inancımızla eşdeğerdedir. Hz Hüseyin ve 72 can yoldaşı kahramanca savaşarak bu alemde yenilmişti. Ne var ki söz konusu Emevi ordusu ve önderi Yezit; insanlık vicdanında ve mana aleminde “lanet” damgasını yemiş, İmam Hüseyin ve yandaşları karşısında tarih boyunca yenilmişti” dedi.

    27 Ocak 2007 tarihinde Böblingen Alevi Bektaşi Kültür Merkezi(BABKM)’nde miladi 10 Ekim 680’de Hz. Hüseyin ve 72 can yoldaşının şehit edilmesi nedeniyle Muharrem ayında tutulan Matem orucu BABKM dedesi Düzgün Kılınç Dede’nin On İki İmam ve Kerbela Şehitleri için yaptığı duanın ardından toplu olarak açıldı. İftardan sonra ise davetli olarak BABKM’de bulunan Alevi Akademisi Başkanı Mustafa Düzgün, “Kerbela olayı bizim inancımızla eşdeğerdedir” diyerek yaptığı Kerbela olayı hakkındaki deyerlendirmesinin ardından sözlerini şöyle sürdürdü: “Kerbela olayı olmasaydı inancımız bugünlere gelmezdi. Bu yol ilim, irfan, doğruluk  ve yüceliğin işaretidir. Bu irfan ışığını belli dönemlerde görmeyebilirsiniz ama 5 -10 sene sonra da olsa o bir yol bulur mutlaka size görünür ve kılavuzluk eder. Bu ışıkla nekadar çok arınırsak, bu yol o kadar berrak olur. Yol ve erkân neyi gerektiriyorsa onu yapmak gerekir.

    Düzgün, daha sonra ise, Kerbela olayı hakkında ise şu açıklamalarda buşundu:  “Şah Hüseyn-i Kerbela’nın çok güzel belirttikleri gibi, “suret aleminde” yani görünürde 72 kişi, 30 bin kişilik bir zulüm ordusuyla kahramanca dövüşmüş ve fakat yine “bu alemde” yenilmişti. Ne var ki söz konusu Emevi ordusu ve önderi Yezit; insanlık vicdanında ve mana aleminde “lanet” damgasını yemiş, İmam Hüseyin ve yandaşları karşısında tarih boyunca yenilmişti. İnsanoğlunun nefretle yükselttiği ”lanet Yezid’e!” sesleri arasında sayısız kereler kahrolmuştu. Dahası işlediği bu insanlık ayıbının utancıyla, belleklerden silinmeyen bir kötülüğün, insanlık tarihi boyunca işlenebilecek kötülüklerin sembolü olarak anılacak ve daha nice bin yıllar ”lanet”e müstehak görülmeye devam edecektir”.
     
    Düzgün’ün Muharrem Matemi hakkında kapsamlı açıklamalarının ardından, sohbet soru cevap kısmından sonra sona erdi.